Tırnaklarınızı İhmal Etmeyin! Evde Yapılabilecek ‘Nail Art’ Fikirleri
Zamanımızın çoğunu evde geçiriyor olmamız tırnaklarımıza özen göstermeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Aksine kendimizle ilgileneceğimiz daha çok vaktimiz var. Gün geçtikçe popülerlik kazanan tırnak sanatını evde de uygulayabileceğiniz şekillerle görünümünüze canlılık getirebilirsiniz. Sizin için yapımı kolay ‘nail art’ fikirlerini derledik.
Renkli ojelerinizi hazırlayın, başlıyoruz…
Simli tırnak sanatı
Dilerseniz en kolayıyla başlayalım. Seçtiğiniz herhangi bir renk ojeyi tırnaklarınıza alt ton olarak uygulayın. Tercihen yanar dönerli ve açık pembe tonları kullanılabilir. İyice kuruduktan sonra simli ojeleri yüzük parmağınızdaki tırnaklarınıza sürün. Dilerseniz ojeniz kurumadan önce ekstra simler de serpiştirebilirsiniz. Böylelikle daha parlak ve göz alıcı görünürler. Eğer ekstra sim eklediyseniz kuruduktan sonra ince bir kat cila sürmeniz gerekir. Bu sayede simler suya girdiğinde ya da gün içindeki işlerinizde kolay kolay dökülmezler.
Taşlı tırnak sanatı
Süslü görünmeye her zaman önem veriyorsanız bu tırnaklar tam size göre! Öncelikle istediğiniz büyüklükte parlak taş görünümlü plastik tırnak süslerinden satın almanız gerekiyor. Sonrası çok basit. Taşınızı ön plana çıkaracak bir renk tonu belirleyin. Ojeniz henüz kurumadan istediğiniz tırnağa taşınızı sabitleyin. Hafifçe bastırmanız yeterli olacaktır. Eğer daha sağlam durmasını istiyorsanız ya da seçtiğiniz taş biraz büyükse, tırnak yapıştırıcılarından yardım alabilirsiniz. Bu yöntemi aynı zamanda irili ufaklı pırlanta taşlarıyla da uygulayabilirsiniz. Ne de olsa ne kadar taş o kadar cazibe!
Figürlü tırnak sanatı
Kış aylarının favorisi figürlerle tırnaklarınıza yeni bir görünüm katmayı deneyin. Koyu renkli ojelerinizi figürleri çizeceğiniz parmağınız hariç diğerlerine sürün. İsterseniz renk tonlarını koyudan açığa doğru her tırnağınıza farklı bir renk ojeyle de uygulayabilirsiniz. Böylelikle hoş bir geçiş de sağlamış olursunuz. Figürleri çizeceğiniz tırnağınıza zıt renkler kullanmanız çok önemli. Örneğin siyah bir martı figürü tercih ediyorsanız, alt tabana seçtiğiniz renk mutlaka beyaz veya çok açık bir ton olmalı. Tam tersi beyaz bir martı istiyorsanız, alt ton mutlaka koyu bir renk olmalı. Elbette figürleri ilk sürdüğünüz oje kuruduktan sonra çizmeye özen gösterin.
Bırakın tırnaklarınız konuşsun!
Şimdi yavaş yavaş hareketlenmeye başlayalım. Tırnaklarınızı bir üst seviyeye taşıyacak sloganlı ‘nail art’la istediğiniz mesajları verebilirsiniz. Burada da en önemli nokta iki rengin de birbirine tamamen zıt olması! Beyaz yazılarda alt tonlar koyu, siyah yazılarda ise açık olmalı. Sonrası gayet basit; tercihen ince fırçalı ojeleri seçin. Böylelikle yazıları tırnaklarınıza daha kolay yazabilirsiniz. Bu işlem için ilk başta kısa sloganlarla başlamanız deneme süresini atlatana kadar size yardımcı olacaktır.
Geometrik şekillerle kendi sanat eserinizi yaratın
Fark yaratan ve sanat eserine dönüşen tırnaklara sahip olmak için hünerlerinizi konuşturun ve geometrik şekilleri deneyin. Aslında göründüğü kadar zor değil. Şeffaf bir cilayla ilk önce tırnaklarınızı parlatın. Hem de bu şekilde sonraki işlem olan şekilleri daha rahat verebilirsiniz. Cila kuruduktan sonra ince uçlu bir fırçayla ya da kürdanla da deneyebileceğiniz geometrik şekillere başlayın. En son yine ojeniz kuruduktan sonra dikkat çekici bir renkle oluşan boşluklara canlılık katabilirsiniz. Sonuç: Size özel tasarım tırnaklar!
Çiçek desenli, puantiyeli tırnaklar
Şimdi sırada belki de en eğlenceli tırnak sanatı olan puantiyeli ve çiçekli olanlar var. Birbirinden zıt renklerin bu kadar uyumlu olmasına siz de şaşıracaksınız. Burada önemli olan nokta daha önce de söylediğimiz gibi desenlerin ortaya çıkması için iki farklı rengi şekilleri ortaya çıkaracak tonlarda seçmeniz. Sonrası size kalmış. Tek tırnağınıza çiçek yaparken, diğerine noktalar, bir diğerine kalpler istediğiniz desenleri uygulayabilirsiniz. Denemeye değer!
30 Yaş Sonrası Cilt Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli?30’lu yaşlar cildin artık yaşlanma belirtilerini göstermeye başladığı yıllardır. Yaşla beraber genetik ve çevresel faktörler, düzensiz beslenme ve stres de eklenince cildimizde yıpratıcı etkileri net bir şekilde görmeye başlarız. Peki 30 yaş sonrası cilt bakımımızda nelere dikkat etmeliyiz? (Sponsorlu İçerik)